Üreme tıbbının geleceğinin şekillendiği, büyük bir ilgiyle beklenen ESHRE 2024 Konferansı’na katılmaktan onur duyuyoruz. Bu prestijli etkinlik, önde gelen bilim insanlarını, klinisyenleri ve yenilikçileri bir araya getirerek çığır açan keşifleri, dönüştürücü tedavileri ve en ileri teknolojileri paylaşmalarına olanak tanımaktadır.
Bu yılki konferansta Prolistem, devrim niteliğindeki potansiyelini ortaya koyan etkileyici klinik verilerle ön plana çıkıyor. Özellikle, non-obstrüktif azoospermi (NOA) üzerine yapılan randomize bir çalışma, Prolistem’in MikroTESE başarı oranlarını önemli ölçüde artırdığını ortaya koymuştur. Sonuçlar, Prolistem ile tedavi edilen hastalarda %60’lık bir sperm elde etme başarısı sağlandığını, kontrol grubunda ise bu oranın yalnızca %20’de kaldığını göstermektedir. Bu veriler, Prolistem’in erkek infertilitesine yönelik dönüştürücü rolünü güçlü bir şekilde desteklemektedir.
Prolistem, yıllar süren titiz araştırmalara dayanan yenilikçi bir etki mekanizması ile geliştirilmiştir: Leydig hücrelerindeki testosteron seviyesinin geçici olarak azaltılması. Bu stratejik modülasyonun, genel androjen fonksiyonunu bozmadan spermatogonyal kök hücre çoğalmasını destekleyen non-klasik sinyal yollarını aktive ettiği düşünülmektedir. Kesin mekanizmalar hala araştırılmakta olsa da, Dr. Marvin Meistrich gibi uzmanlar tarafından yürütülen ve klinik sonuçlarla doğrulanan çalışmalar, Prolistem’in etkinliğini sürekli olarak teyit etmektedir.
Prolistem’in benzersiz tedavi stratejisi hakkında önemli sorular ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında, testosteron baskılama ve restorasyon aşamalarında hormonal dengeleri nasıl sağladığı ve non-klasik yolların "hayatta kalma modu" aktivasyonundaki rolü gibi konular bulunmaktadır. Prolistem, testosteronu minimum düzeyde (yaklaşık %15-20) hedefli bir şekilde azaltarak alternatif sinyal yollarını uyarırken sistemik dengeyi korumaktadır. Bu hassas yaklaşım, özellikle Sertoli hücre-only sendromu veya matürasyon arresti gibi karmaşık vakalarda bile güvenliği ve etkinliği ile dikkat çekmektedir.
Prolistem’in yolculuğu, erkek infertilite tedavisinde devrim yaratmaya adanmış küçük ancak kararlı bir ekibin karşılaştığı zorlukları ve elde ettiği başarıları yansıtmaktadır. Kaynak kısıtlamaları nedeniyle henüz ana akım kılavuzlara tam olarak entegre edilememiş olsa da, özellikle Orta Doğu’da önemli bir yer edinmiş ve Türk Androloji Derneği gibi önde gelen uzmanlar ve kuruluşlar tarafından onaylanarak kayıtlara geçirilmiştir. Türkiye’de planlanan çok merkezli klinik deneme, Prolistem’in çığır açan bir tedavi seçeneği olarak rolünü daha da pekiştirmeyi hedeflemektedir.
Geldiğimiz noktadan büyük gurur duyuyor ve dünya genelindeki hastalara umut sunabilmek için iş birlikleri geliştirmeye, yeni bilgiler edinmeye ve üreme tıbbının ön saflarında yer almaya devam etmeyi dört gözle bekliyoruz. Bilimsel temellere dayalı, erişilebilir çözümler sunarak infertilite ile mücadele eden bireyleri ve çiftleri destekleme taahhüdümüz güçlü bir şekilde devam etmektedir.